İnsanlığın tarihsel gelişimi sürecinde insanoğlunun eşya ve hadiseler karşısında göstermiş olduğu tutum ve davranışlar değişkenlik gösterir. Bu değişkenlik toplumun kodlarını oluşturur. Ana hatlar tekrar  güncellenir ve yaşam pratiği her defasında değişmese bile dönüşür… İnsanoğlunun bağlı bulunduğu her toplum irili ufaklı toplumsal dönüşümlere, devrimlere ve isyanlara gebedir. Bu kategorik düşünüş tarzı bize toplumun genel kurallarına, ahlak ilkelerine nasıl bakmamız gerektiği konusunda yol gösterir…  Ahlâk, tanımı yapılsa bile özde felsefenin önemli bir disiplinidir.

İyi nedir? Kötü nedir? Ahlak nedir? sorularına cevap aramıştır, felsefe tarihi boyunca ahlak felsefesi. Buna bağlı olarak iyinin ve kötünün belirleyici ölçütünün ne olduğu konusunda da soru işaretleri çoğalmaktadır. Toplumun ileriye dönük atılımları, yüzyıllar boyu süregelen tabular mi yoksa yenilikler mi olduğunu anlamak gerçekten zordur. Katı akılcılık bize ahlaki edinimlerimizin, tabiatın bir ürünü olduğu vurgusunu sıklıkla yapmakta.  Bu tabiat algısının içinden kendi gerçekliğimizi hakikat algısıyla ele aldığımızda ortaya garip ve dehşet verici sonuçlar da çıkabilir…  Ama aynı sorun heteronom ahlak savunuculuğunda da yani dışsal (tanrısal) olarak kendini göstermektedir.. Erkeğin ve kadının toplum içindeki iletişimi, sohbetleri, muhabbetleri kimi zaman aleni, kimi zaman mahremiyet alanının dahilinde kalır…

Peki ya Sohbet Odaları‘nda yapılan muhabbetler, ahlaki midir? Sorusuna cevap aradığımızda çok felsefi olmasa da cevap olarak, her sepetin içinde mutlaka çürük yumurta vardır diyebiliriz. genel anlamda streslerini atmak, bir nebze rahatlamak için tercih edilen Chat Odaları ahlaki değerlerini koruyan insanların yanı sıra, insani değerlerini yitirmiş, stresini terbiye çizgisini aşarak gidermeyi planlıyan insanlar da mevcuttur. Her ne kadar bu tarz insanları seviye adına temizlemeyi ve site dışına atmayı görev olarak benimsemiş olsak da ne yazık ki bitmiyor ve bitmeyecek olduklarının da farkındayız.