Kişinin içinde bulunduğu şartlar, yalnızlık ve depresyon bunalımı tetikler. Terk edilmekle sonlanmış bir ilişkiden sonra, insan kendini boşlukta hisseder. Duygularını koyacak yer bulamaz. Sonsuz bir mutsuzluk ve acı yaşadığı yanılsamasına kapılır. Hiç kuşkusuz acılar ve mutsuzluklar sonsuza kadar sürmez. Acı; yerini yavaş yavaş boşluğa bırakır, yalnızlık ise onu takip eder. Boşluk ve yalnızlık içinde kıvranan kişi, çareyi çeşitli Sohbet Odaları‘nda dostane muhabbetlerle gidermekte arar.

Bu muhabbetler esnasında, muhatap olunan karşı cinste ki kişi, içinde bulunulan buhran durumunu giderdiği, ve yalnızlığa çare olduğu için, aralarında bir duygu paylaşımı oluşur. Nadir de olsa bu gibi durumlarda gerçek aşkı yakalayanlar olur. Fakat ; depresyon, çeşitli nedenlerden dolayı kişinin günlük yaşamında zorlanmasıdır. Aşırı stres altında olmak, depresif davranmaya giden yollardan birisidir.

Bu ruh halini taşıyan bireyler, duygu ve düşünce bozuklukları yaşar. Kendisi bile sağlıklı düşünemeyen birinin, Muhabbet Odaları‘nda tanıştığı birine, gerçek aşık duygusu ile bağlanması hemen hemen imkansızdır. Depresif hallerdeyken verilen önemli kararlar, kişinin daha sonradan pişman olmasına neden olabilir. Ruh hali bozuk olan birinin, bir başkasına duygusal bağlarla bağlanması, depresyon çıkmazıyla birlikte, karşı tarafın aslında ne kadar yanlış bir seçim olduğunu fark etmesine neden olabilir. Depresyon aşk yanılsamaları için birebirdir…