Osmanlı padişahlarının dillere destan olmuş efsaneleri geçmişten günümüze kadar tarihseverlerin hep merakını cezbetmiştir. Şanlı tarihimizin gurur vesilesi ecdadımızın hepimize ders sözleri, yaşanmış hikayeleri ve gerçekliği ispatlanamasa da bizleri duygulandıran efsanelerinden kesitlere sizler için yazılarımızda yer vereceğiz.
Osmanlının çöküş dönemlerinde padişahlık yapmış Bağdat Fatihi Sultan 4. Murat Han Hazretleri bir gün veziriyle birlikte tebdil-i kıyafet halde teftişe çıkar.Padişah yanındakilerle gezerken dere kenarında soğuğa aldırmadan gerdiği deriyi döven tabakçıyı görür. Tabakcının yanına giden padişah, ihtiyara seslenir:
-Selamun Aleyküm ey Pir-i Fanî.
İhtiyar:
-Ve aleyküm selam ey Serdar-ı Cihân.
Padişah:
-‘’Altılardan ne yaptın?’’ diye sorar.
İhtiyar:
-‘’Altıya altı katmayınca otuz ikiye yetmiyor Sultanım’’ diye cevaplar.
Padişah:
-Geceleri de mi kalkmadın?
-Kalktık kalkmasına amma ellere yaradı der ihtiyar.
Padişah gülümser ve:
-Peki, bir kaz yollasam yolar mısın?
-Elbette Sultanım.Hem de hiç viyaklatmadan’’ der ihtiyar.
Padişah gülerek ihtiyarın yanından ayrılır.Yolda vezirine sorar:
-Konuştuklarımızı anladın mı?
Vezir şaşkınlıkla:
-‘’Hayır Sultanım’’der. Padişah vezirin cevabına sinirlenerek ‘’Ey Vezir,bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım’’ der.Vezir kelle korkusuyla padişahı saraya bırakıp,tabakçının olduğu yere koşar. Tabakcıya sorar:
-Selamun Aleyküm. Ne konuştunuz Hünkârımızla. Hem merak hem de telaşım var’’
İhtiyar, Vezir’e:
-‘’Kusura bakma öyle bedavaya söyleyemem… Yüz altın ver söyleyeyim’’ der.
Vezir kellesinin telaşına düşmüş,altınları tabakçıya verir.
-Sen Padişah’ı, Serdar-ı Cihân diye selamladın.Oysa tebdil-i kıyafetti nereden anladın?
-‘’Efendi,ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü anca Padişahtan başkası giyemez.’’ Der ihtiyar ve keseyi mutlulukla cübbesine saklar.
Vezir:
-‘’Peki, altılara altı katmayınca otuz iki etmiyor ne demek?’’ diye sorar.
İhtiyar ikinci keseyi ister ve:
-Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki kış döneminde çalışıyorsun diye sordu.Bende; yalnızca altı ay yaz değil,altı ay da kış çalışmazsak yemek bulamıyoruz dedim.’’ der…
Vezir şaşkınlıkla sormaya devam eder:
-Geceleri kalkmadın mı ne demek pekâlâ?
İhtiyar,Vezir’in yüzüğünü alıp:
-Çocukların yok mu diye sordu?Bende var ama hepsi kız,evlenip başkalarına yaradılar diye cevapladım.
Vezir anlatılanlara anlam veremese de son bir soru daha sorar:
-‘’Peki , her şeyi anladım da; kaz yollasam yolar mısın dedi ya padişah.O ne demek, o kaldı aklımda’’  diye sorar.
İhtiyar gülerek Vezir’e bakar ve:
-‘’Eee artık onuda sen bul’’ cevabını verir…